Pakistan Dışişleri Bakanı Şah Mahmud Kureyşi, Hindistan’ın saldırgan ve kavgacı politikalarının uluslararası ve bölgesel barış ve istikrara tehdit teşkil ettiğini bildirdi.
Dışişleri Bakanı Kureyşi, “Mavi Ekonominin Güvenli ve Sürdürülebilir Çevre Altında Kalkınması – Batı Hint Okyanusu Bölgesi’nin Ortak Bir Geleceği” üzerine 2021 Uluslararası Deniz Konferansı’nda yaptığı konuşmada, “AMAN 2021” tatbikatına katılan donanma sayısının 2007’de 28 iken bu yıl 40’ı geçtiğini belirtti.
Hint Okyanusu’nda Pakistan ordusunun ev sahipliğinde düzenlenen tatbikata çok sayıda savaş gemisi, uçak, özel kuvvetler ile çeşitli askeri birimlerin katıldığını aktaran Kureyşi, Pakistan’ın sürdürülebilir kalkınmasına katkıda bulunması için 2020’i “Mavi Ekonomi Yılı” ilan ettiklerini hatırlattı.
Kureyşi, “mavi ekonomi” kavramına değinerek, bu kavramın deniz ve okyanusları sosyo ekonomik kalkınmanın itici gücü olarak tanımladığını, yenilenebilir enerjiden, sahil turizmi, atık yönetimi, deniz taşımacılığı ve iklim değişikliğine birçok alanı kapsadığını dile getirdi.
“Sürdürülebilir bir mavi ekonomi mevcut ve gelecek nesillerin sosyo ekonomik faydalarının hasat edilmesi için kritiktir. Ekonomistler, mavi ekonominin küresel değerinin 24 trilyon doların üzerinde olduğunu tahmin ediyor. Hint Okyanusu, küresel güvenlik için önemini korurken, küresel ticaret için giderek artan önemli bir bulvarı temsil ediyor.” ifadesini kullanan Kureyşi, Asya‘da artan refahın Orta Doğu, Afrika, Asya’daki üretici ve tüketicileri küresel tedarik zinciri, doğal kaynak akışı bağımlılık açısından birbirine daha da yaklaştırdığını kaydetti.
Kureyşi, Hint Okyanusu’nun dünyadaki konteyner taşımacılığının yarısını, petrol sevkiyatlarının üçte ikisini kapsayan deniz ticaretine ev sahipliği yaptığına işaret ederek, “Ancak korsanlık ve kara suları tartışmalarından sahil ve deniz kaynakları üzerinde küresel çevresel baskılara kadar ortaya çıkan meseleler, politika yapıcılar için kayda değer sınamalar teşkil etmektedir.” ifadesini kullandı.
“Hindistan’ın saldırgan politikaları uluslararası istikrara tehdit oluşturuyor”
Kureyşi, Hint Okyanusu’nun karşılıklı iş birliği için umut verici bir potansiyeli olmasına rağmen “bazı devletlerin” jeostratejik rekabet ve askeri hakimiyet peşinde koşmasının Hint Okyanusu’nun potansiyelini ciddi şekilde tehlikeye attığını” vurguladı.
Yeni Delhi yönetiminin “egemenlik tasarımları peşinde koştuğunun, Hint Okyanusu’nu nükleer silahlarla donattığının ve gelişmiş silah sistemlerini ve donanma platformlarını hizmete almaya devam ettiğinin” altını çizen Kureyşi, şunları kaydetti:
“Özellikle şu anda aşırılık yanlısı Hindutva ideolojisi tarafından yönlendirilen Hindistan’ın, kavgacı ve saldırgan politikaları uluslararası ve bölgesel barış ve güvenliğe, doğrudan ve yaygın tehdit oluşturuyor. Bu gelişmeler ışığında Pakistan, güvenliğini sağlamak ve makul minimum caydırıcılığı sürdürmek için gerekli tüm önlemleri almaya devam edecek. Uluslararası toplum Güney Asya‘da herhangi bir askeri çatışmanın küresel ticaret akışı ve güvenlik konusunda kritik önem taşıyan bir bölgede istikrarı tehlikeye atabileceğinin farkında olmalıdır.”
Kureyşi, tatbikatın başarılı bir şekilde yürütülmesinin Pakistan’ın uluslararası barış ve güvenliği teşvik etmeye bağlılığı ve katkısının bir göstergesi olduğunu anlattı.
Pakistan’ın geniş Münhasır Ekonomik Bölge ve 1000 kilometre uzunluğunda sahil şeridiyle önemli bir deniz devleti olduğunu söyleyen Kureyşi, ülkesinin korsanlık, insan ve uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadelede Hint Okyanusu’ndaki güvenlik çerçevesinin de önemli bir paydaşı olduğunu anlattı.
AMAN-2021 tatbikatı, Umman Denizi‘nde 12 Şubat’ta başlamıştı. Pakistan Deniz Kuvvetleri, “Barış için birlikte” sloganıyla düzenlenen tatbikatın, deniz güvenliği ve istikrarına tehdit oluşturan “korsanlıkla, terörizmle ve diğer suçlarla mücadelede uluslararası iş birliğini teşvik etmeyi” amaçladığını duyurmuştu.
Çok uluslu deniz tatbikatına, Pakistan’ın Karaçi kentinde, aralarında ABD, Çin, Rusya ve Türkiye‘nin bulunduğu 45 ülkenin deniz kuvvetlerine bağlı birlikler katılıyor.
